tepe ~ دپه
Lehce-i Osmani - tepe ~ دپه maddesi. Sayfa: 395 - Sira: 11
Lehce-i Osmani; tepe maddesi. osmanlıcada tepe ne demek, tepe anlamı manası, tepe osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte tepe hakkında bilgi. Arapça tepe ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada tepe anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - دپه tepe ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
tepe ~ دپه güncel sözlüklerde anlamı:
Tepe :::
- Bir şeyin en üstteki bölümü
Örnek: Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. S. F. Abasıyanık - Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, tam hizası
- Birinin yanı başı, baş ucu.
- Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü
Örnek: Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor. R. H. Karay - Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi
Örnek: Derenin sağ tarafına yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti. N. Cumalı - Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri.
- İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası.
- Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri.
- Bağılyüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimine verilen ad.
- bk. doruk
tepe ::: höyük, yığın