tepe ~ دبه
Lehce-i Osmani - tepe ~ دبه maddesi. Sayfa: 394 - Sira: 17

Lehce-i Osmani; tepe maddesi. osmanlıcada tepe ne demek, tepe anlamı manası, tepe osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte tepe hakkında bilgi. Arapça tepe ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada tepe anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - دبه tepe ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
tepe ~ دبه güncel sözlüklerde anlamı:
Dübbe ::: (a. i.) : 1) dişi ayı. 2) astr. Dübb-i ekber adlı yıldız kümesinin dörtgenindeki parlak iki yıldızdan biri, lât. : alpha Ursus majoris; fr. ; ing. : Dubhe. [yedili kümenin en parlak yıldızıdır].
Tepe :::
- Bir şeyin en üstteki bölümü
Örnek: Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. S. F. Abasıyanık - Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, tam hizası
- Birinin yanı başı, baş ucu.
- Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü
Örnek: Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor. R. H. Karay - Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi
Örnek: Derenin sağ tarafına yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti. N. Cumalı - Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri.
- İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası.
- Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri.
- Bağılyüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimine verilen ad.
- bk. doruk
Dübbe ::: (a. i.) 1) dişi ayı. 2) astr. Dübb-i ekber adlı yıldız kümesinin dörtgenindeki parlak iki yıldızdan biri, lât. : alpha Ursus majoris; fr. ; ing. : Dubhe. [yedili kümenin en parlak yıldızıdır].
tepe ::: höyük, yığın