tebessüm ~ تبسم
Lehce-i Osmani - tebessüm ~ تبسم maddesi. Sayfa: 997 - Sira: 21
Lehce-i Osmani; tebessüm maddesi. osmanlıcada tebessüm ne demek, tebessüm anlamı manası, tebessüm osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte tebessüm hakkında bilgi. Arapça tebessüm ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada tebessüm anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - تبسم tebessüm ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
tebessüm ~ تبسم güncel sözlüklerde anlamı:
TEBESSüM ::: Gülümseme. Nazikâne ve dişlerini göstermeyerek gülme.
tebessüm ::: (a. i. besm'den. c. : tebes-sümât) : gülümseme, (bkz. : ibtisâm).
tebessüm-i memnuniyet ::: sevinç gülümsemesi.
tebessüm ::: gülümseme.
TEBESSüM ::: Peygamber efendimiz güler yüzlü idi. Tebessüm ederek gülerdi. Gülerken mübârek ön dişleri görünürdü. Güldüğü zaman nûru duvarlar üzerinde ziyâ (ışık) verirdi. Ağlaması da gülmesi gibi hafif idi. Kahkaha ile gülmediği gibi yüksek sesle de ağlamazdı. (Abdullah-ı Dehlevî)
Eshâb-ı kirâm mescid-i şerîfte saf bağlayıp Ebû Bekr-i Sıddîk'ın arkasında sabah namazını kılarken, Peygamber efendimiz mescide girdi. Ümmetinin saf saf olup ibâdet ettiklerini gördü. Sevinerek tebessüm buyurdu. Kendisi de hazret-i Ebû Bekr'e uyup arkasında namaz kıldı.
Rükû ve secdeleri olan namazda kahkaha ile gülmek, namazı da abdesti de bozar. Namazda tebessüm, namazı da abdesti de bozmaz. (Halebî)
Tebessüm :::
- Gülümseme
Örnek: O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu. R. N. Güntekin - Gülümseme.
tebessüm ::: gülümseme
tebessüm ::: gülümseme
TEBESSÜM :::