iHTiYAR ::: Yaşlanmış kimse. Yaşlı. * Ist: İstek, arzu. Razı olmak. Katlanmak. Seçmek. Tensib etmek. Seçilmek. (Bak: İrade)

ihtiyar ::: (a. i.) : 1) seçme, seçilme. 2) katlanma.

ihtiyâr-ı külfet ::: külfete katlanma. 3) kendi arzusiyle hareket etme. 4) s. yaşlı [kadın, erkek]

ihtiyâr-ı zahmet ::: zahmete katlanma.

ihtiyar ::: seçme, isteme, yaşlı kimse.

iHTiYaR ::: Kulun ihtiyârı zayıftır, demeleri, Allahü teâlânın ihtiyârına göre zayıftır mânâsında ise doğrudur. Yok, eğer emr ve yasak olunan işleri yapmaya kâfi değildir demek istiyorlarsa bu doğru değildir. Zîrâ kula, gücü yetmeyecek şey ve iş teklif edilmedi. (İmâm-ı Rabbânî)

2. Yaşlı.

İhtiyarlara saygı gösteren ve yardım edene, ihtiyarlayınca, Allahü teâlâ ona da yardımcılar nasib eder. (Hadîs-i şerîf)

İhtiyar :::

1. Yaşlı, kocamış olan, pir (kimse), genç karşıtı
   Örnek: İhtiyar öksürüyor, öksürdükçe de boğazından çürük bir ses çıkıyor. M. Ş. Esendal


2. Baba veya anne.


3. Seçme.


4. Türk kuklasında evin efendisi ibiş'leihtiyar, Kavuklu ile Pişekâr'ın kukla oyunundaki özdeşleridirler.

ihtiyâr ::: seçme , seçilme , yaşlı

ihtiyâr ::: ‬seçme

ihtiyâr ::: seçilme

ihtiyâr ::: seçme hakkı

ihtiyâr ::: yaşlı

ihtiyar ::: karı, koca, moruk, pir, seçme, yaşlı

İHTİYAR :::