Çağdaş Sözlük

Taht ~ تخت

Lehce-i Osmani - Taht ~ تخت maddesi. Sayfa: 291 - Sira: 1

Lehce-i Osmani; Taht maddesi. osmanlıcada Taht ne demek, Taht anlamı manası, Taht osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Taht hakkında bilgi. Arapça Taht ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Taht anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - تخت Taht ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Taht ~ تخت güncel sözlüklerde anlamı:

TAHT ::: f. Yağma, talan, soygun, çapul.

TAHT ::: Alt. Aşağı. * Gr: Gelecek olan zamir.

TAHT ::: f. Hükümdarların oturduğu büyük koltuk. Hükümdarlık makamı.

taht ::: (f. i.) : yağma, çapul, soygun, talan, (bkz. : garet, târâc, târât).

taht ::: (a. i.) : 1) alt, aşağı, (bkz. : zîr) : ["fevk" in zıddı]

taht-ı beşerevî ::: anat. üstderi altı.

taht-ı edimme-i dâhiliyye ::: anat. iç deri altı.

taht-ı esaret ::: esaret altı.

taht-ı fasıla ::: bot. *altfamilya.

taht-ı medar ::: coğr. * astropika, fr. subtropi-que.

taht-ı medârî ::: coğr. * astropikal, fr. subtro-pical.

tahtı mümâs ::: geo. * teğet altı, fr. sous-tan-gente.

taht-ı mütezât ::: mam. * altkarşıt, fr. subcontra. ire.

taht-ı nâzım ::: anat. "normalaltı, fr. sous-nor-male.

taht-ı revân ::: dört kişi ve ekseriya iki katır tarafından taşınan nakil vâsıtası.

taht-ı sınıf ::: bot. altsınıf.

taht-ı şube ::: alt şube. 2) s. elde.

taht-ı müzâkere ::: konuşulmakta olan.

taht-ı râhe ::: avucun içinde, küçük parmağın altındaki çıkıntı.

taht ::: alt, aşağı.

taht ::: hükümdar koltuğu.

Taht :::


  1. Hükümdarların oturduğu büyük, süslü koltuk
    Örnek: Mozaikten tapınaklar yapar, tunçtan kaleler, fil dişinden tahtlar kurarmışsın. R. H. Karay

  2. Hükümdarlık makamı, hükümdarlık.

taht ::: alt , aşağı , saltanat koltuğu , saltanat makamı

taht ::: ‬alt

taht ::: aşağı

taht ::: ‬saltanat koltuğu

taht ::: saltanat makamı

Taht ::: Alt; aşağı

taht ::: (f. i.) yağma, çapul, soygun, talan, (bkz. : garet, târâc, târât).

taht ::: (a. i.) 1) alt, aşağı, (bkz. : zîr) : [

Taht ::: Alt; aşağı

taht ::: divan, sedir

taht :::

alt; aşağı

TAHT :::

f. Yağma, talan, soygun, çapul