Çağdaş Sözlük

Vezir ~ وزير

Lehce-i Osmani - Vezir ~ وزير maddesi. Sayfa: 1439 - Sira: 2

Lehce-i Osmani; Vezir maddesi. osmanlıcada Vezir ne demek, Vezir anlamı manası, Vezir osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Vezir hakkında bilgi. Arapça Vezir ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Vezir anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - وزير Vezir ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Vezir ~ وزير güncel sözlüklerde anlamı:

VEZiR ::: Osmanlı Devleti zamanında en yüksek mülkiye rütbelerine ulaşmış paşa. Hükümdar vekili. Pâdişahın yakınlarından ve onun yükünü üzerine alanlardan, mülkün idaresinde fikir ve tedbir ile meded ve yardım eden. Bu tabir "Vizr" kelimesinden gelir. "Vezr" kelimesinden alınsa; "halkın sığınağı" demek olur. Büyük düstur sahibi veya mühür sahibi kabul edilir. Osmanlı devletinde en büyük, mülkiyede en birinci mertebe olarak kabul edilmiştir. Muavin ve muin mânalarına da gelir.

vezîr ::: (a. c. : vüzerâ) : valilik, vekillik gibi yüksek rütbelerde bulunan "paşa" ün-vânını taşıyankimse.

vezîr-i a'zam ::: (en büyük vezir) : sadrâzam, başvekil.

vezîr-i sâhî ::: ikinci vezir.

vezir kellesi ::: şeker, pirinç ve kavrulmuş soğanla bütün olarak pişirilen bal kabağı.

vezir ::: padişah yardımcısı.

Vezir :::


  1. Osmanlılarda devletin bakanlık, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paşa unvanını taşıyan kimse.

  2. Satrançta, her yöne gidebilen, önemce ikinci sırada gelen taş, ferz
    Örnek: Çok güzel. Şimdi ben veziri iki tane ilerletiyorum. Ne yaparsınız. S. F. Abasıyanık

  3. Osmanlılarda sivil ve askerî yetkileri olan ve paşa sanına erişmiş bulunan en yüksek aşamalı görevli.

vezir ::: hükümdar vekili

vezîr ::: eskiden bakanlık görevini üstlenen kişi

vezîr ::: ‬eskiden bakanlık görevini üstlenen kişi

vezîr ::: vezir

vezîr ::: (a. c. : vüzerâ) valilik, vekillik gibi yüksek rütbelerde bulunan

VEZİR :::

Osmanlı Devleti zamanında en yüksek mülkiye rütbelerine ulaşmış paşa. Hükümdar vekili. Pâdişahın yakınlarından ve onun yükünü üzerine alanlardan, mülkün idaresinde fikir ve tedbir ile meded ve yardım eden. Bu tabir "Vizr" kelimesinden gelir. "Vezr" kelimesinden alınsa; "halkın sığınağı" demek olur. Büyük düstur sahibi veya mühür sahibi kabul edilir. Osmanlı devletinde en büyük, mülkiyede en birinci mertebe olarak kabul edilmiştir. Muavin ve muin mânalarına da gelir.