veraset ~ وراثت
Lehce-i Osmani - veraset ~ وراثت maddesi. Sayfa: 1437 - Sira: 24
Lehce-i Osmani; veraset maddesi. osmanlıcada veraset ne demek, veraset anlamı manası, veraset osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte veraset hakkında bilgi. Arapça veraset ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada veraset anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - وراثت veraset ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
veraset ~ وراثت güncel sözlüklerde anlamı:
VERASET ::: Miras sahibi olma. Ölen bir kimsenin mallarının Allah'ın (C.C.) emrine göre, şeriatça mirasçılara geçmesi. * İrsiyet. Varislik, mirasçılık. Mirasta hak sahibi olma.
veraset ::: (a. i.) : varislik, mirascılık, mirasta hak sahibi olma. [aslı : "virâset" dir]
verâset-i ırkıyye ::: doğanın ecdadına benzemesi.
verâset-l selefiyye ::: geçmişlerin ırsî kudreti.
veraset-i şahsiyye ::: iki canlının yaklaşmasından doğan yavrunun, ya anasının veya babasının vasıflarından bâzısını almış olması.
virâset ::: (a. i.) : [kelimenin aslı bu olduğu halde "veraset" şekli yaygındır] , (bkz. : veraset).
verâset ::: mirasçılık, irsiyet.
Veraset :::
- Kalıtım.
- Mirasta hak sahibi olma
Örnek: Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti. T. Buğra - kalıtım. ~ ilâmı, senedi, vesîkası : kalıtçılık belgesi.
verâset ::: varislik , mirasçılık , irsiyet
verâset ::: varislik
veraset ::: Mirasçı olma, soya çekim, bir kimsenin kendi atasına çekmesi.
veraset ::: (a. i.) varislik, mirascılık, mirasta hak sahibi olma. [aslı :
virâset ::: (a. i.) [kelimenin aslı bu olduğu halde
veraset ::: irsiyet, kalıtım
veraset :::
VERASET :::