Çağdaş Sözlük

avam ~ عوام

Lehce-i Osmani - avam ~ عوام maddesi. Sayfa: 1239 - Sira: 16

Lehce-i Osmani; avam maddesi. osmanlıcada avam ne demek, avam anlamı manası, avam osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte avam hakkında bilgi. Arapça avam ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada avam anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - عوام avam ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

avam ~ عوام güncel sözlüklerde anlamı:

AVAM ::: Halktan ilmi irfanı kıt olan kimse. Okuyup yazması az olan. Fakirler sınıfından. * Tas : Hakikata tam erememiş, tevhidin derin hakikatlarından haberi olmayan. * Halkın ekseriyeti.

avâm ::: (a. i. âmm'ın c.) : herkes, kaba ve câhil halk, ayak takımı, (bkz. : âhad-i nâs).

avam ::: ilimsiz, sıradan kimse.

AVaM ::: 1. Müctehid (âyet ve hadîslerden şer'î yâni dînî hükümler çıkaran İslâm âlimi) olmayan, mukallid (yâni mezhebinin usûl ve kâidelerini anlayıp taklîd eden).

Müctehid olmayan âlime nâkil, yâni haber iletici denir. Müctehid olmayan müftîler mukalliddir. Avâm, hadîs-i şerîflerden doğru mânâ çıkaramaz. Bunun için müctehidlerin anladıklarına uymaları, yâni onları taklîd etmeleri lâzımdır. (Feth-ul-kadîr)

Dînî mes'elelerde, şöyle veya böyle yapılabilir şeklinde ruhsat (izin vermek) avâmın sözü ile olamaz. Burada ancak müctehidler yetkilidir. (Reddül-Muhtâr)

2. Dînî ilimlerden haberi olmayan câhiller.

Avâm, fetvâ kitablarını anlıyamaz. Bunların, îmân ve ibâdet bilgilerini arayıp, sorup, öğrenmeleri farzdır. Müctehid âlimlerin de, sözleri, vâzları ve yazıları ile önce îmân, sonra dînin temeli olan beş ibâdeti öğretmeleri farzdır. (Muhammed Es'ad)

Sultanlar, milletin malını, zâlimler ve haydutlardan korudukları gibi; havâss yâni müctehid âlimler de, avâmın îtikâdını (inancını) bid'atçilerin (sapıkların) şerrinden korurlar. (İmâm-ı Gazâlî)

3. Olgunlaşmamış, irşâda (öğrenip, aydınlanmaya) muhtaç. Kulluk zevkini tatmamış; nefs-i emmâresinin te'sirinden kurtulamamış olan. Tasavvufta; takvâ, ihlâs derecelerinin en aşağısında bulunan kimseler.

Avâmın orucu, yemek içmek gibi şeylerden sakınmaktır. (İmâm-ı Gazâlî)

Avam :::


  1. Halkın aşağı tabakası, havas karşıtı
    Örnek: Bu zihniyette olan avam değildi, bilhassa havas denilen insanlar böyle düşünüyordu. Atatürk

  2. Halk.

avâm ::: halk tabakası

avam ::: halk , soylu veya bilgin olmayanlar , ilimsiz , sıradan kimse , halktan ilmi irfanı kıt olan kimse , okuyup yazması az olan , fakirler sınıfından , tas : hakikata tam erememiş , tevhidin derin hakikatlarından haberi olmayan , halkın ekseriyeti

avâm ::: ‬halk tabakası

avâm ::: (a. i. âmm'ın c.) herkes, kaba ve câhil halk, ayak takımı, (bkz. : âhad-i nâs).

avam ::: halk

AVAM :::

Halktan ilmi irfanı kıt olan kimse. Okuyup yazması az olan. Fakirler sınıfından. * Tas : Hakikata tam erememiş, tevhidin derin hakikatlarından haberi olmayan. * Halkın ekseriyeti