tabi ~ طابع
Lehce-i Osmani - tabi ~ طابع maddesi. Sayfa: 1218 - Sira: 4
Lehce-i Osmani; tabi maddesi. osmanlıcada tabi ne demek, tabi anlamı manası, tabi osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte tabi hakkında bilgi. Arapça tabi ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada tabi anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - طابع tabi ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
tabi ~ طابع güncel sözlüklerde anlamı:
tâbi' ::: (a. s. tab'dan) : 1) tab'eden, kitap basan; kitap bastıran. 2) i. matbaacı; editör.
tâbi ::: boyun eğen, uyan.
tâbî ::: kitap basan.
TaBi ::: Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyuruyor ki:
Ey sevgili peygamberim! Onlara de ki: Eğer Allahü teâlâyı seviyorsanız ve Allahü teâlânın da, sizi sevmesini istiyorsanız, bana tâbi olunuz! Allahü teâlâ bana tâbi olanları sever. (Âl-i İmrân sûresi: 31)
İki cihan seâdetine kavuşmak, ancak ve yalnız, dünyâ ve âhiretin efendisi olan Muhammed aleyhisselâma tâbi olmağa bağlıdır. O'na tâbi olmak için, îmân etmek ve dînimizin emir ve yasaklarını öğrenmek ve yapmak lâzımdır. (Ahmed Fârûkî)
Bir mezhebe tâbi olmayanlar ya zındık (kâfir) veya mezhepsiz olurlar. (Hamdullah Decvî)
Ehl-i sünnet, yâni Peygamber efendimiz ve arkadaşlarının yolunda olan kimsenin, ibâdetlerini dört hak mezhebden birine tâbi olarak yapması lâzımdır. Dört mezhebden birine tâbi olmayan kimse bid'at sâhibidir. (Tahtâvî, Ahmed Berîlevî)
Tabi :::
- Bir kimsenin, bir kuruluşun, bir devletin etkisi altında, güdümünde olma durumu
Örnek: Sanki bütün kamara, bütün halk, onlara tabi, onlara mahkûmdu. P. Safa - Basıcı.
- Yayımcı.
- Elbette, doğal olarak, işin gereği olarak, tabii.
tâbi ::: boyun eğen , uyan , tabi olan
tâbî ::: kitap basan
tâbi ::: uyan
tâbi ::: tabi olan
tâbi ::: boyun eğen
tâbi’ ::: kitap basan
tâbi' ::: (a. s. tab'dan) 1) tab'eden, kitap basan; kitap bastıran. 2) i. matbaacı; editör.
tabi ::: bağımlı