Çağdaş Sözlük

zikr ~ ذكر

Lehce-i Osmani - zikr ~ ذكر maddesi. Sayfa: 1125 - Sira: 6

Lehce-i Osmani; zikr maddesi. osmanlıcada zikr ne demek, zikr anlamı manası, zikr osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte zikr hakkında bilgi. Arapça zikr ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada zikr anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - ذكر zikr ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

zikr ~ ذكر güncel sözlüklerde anlamı:

ZiKR ::: (Zikir) Anmak, hatırlamak. Anılmak. * Allah'ı (C.C.) çok çok anıp azametini düşünmek ve esmâ-i hüsnâsını okuyup tefekkür etmek. * Kur'ân-ı Kerim'in bir ismi.(İ'lem eyyühel aziz! Tohum olacak bir habbenin kalbi yani içi delindiği zaman, elbette sünbüllenip neşvü nemâ bulamaz; ölür gider. Kezâlik, ene ile tâbir edilen enâniyetin kalbi, Allah Allah zikrinin şua ve hararetiyle yanıp delinse, büyüyüp gafletle firavunlaşamaz. Ve Hâlik-ı Semâvat ve Arz'a isyan edemez. O zikr-i İlâhî sâyesinde (ene) mahvolur...Zikreden adamın, feyz-i İlâhîyi celbeden muhtelif lâtifeleri vardır. Bir kısmı kalb ve aklın şuuruna bağlıdır. Bir kısmı da şuursuz, yâni şuurlara tâbi değildir. M.N.)

zikr ::: zikir, anma.

ZiKR ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:

İyi biliniz ki, kalbler, Allahü teâlânın zikri ile itmînâna, râhata kavuşur. (Ra'd sûresi: 30)

(Kullarım!) Siz beni (tâat ile beğendiğim işleri yapmak sûretiyle) zikr ederseniz, ben de sizi (rahmet, mağfiret, ihsân ve tövbe kapılarını açmak sûretiyle) anarım. (Bekara sûresi: 152)

Derecesi en yüksek olanlar, Allah'ı zikr edenlerdir. (Hadîs-i şerîf-Beyhekî)

Allah'ı sevmenin alâmeti, O'nu zikr etmeği sevmektir. (Hadîs-i şerîf-Beyhekî)

Cennettekiler en çok dünyâda Allahü teâlâyı zikr etmeden geçirdikleri zamanlar için üzülürler. (Hadîs-i şerîf-Dürret-ül-Fâhire)

Zikr, yalnız, Kelime-i tevhîdi söylemek ve tekrar tekrar "Allah" demek değildir. Her ne şekilde olursa olsun, kendini gafletten kurtarmak zikr olur. Buna göre, dînin emirlerini yapmak, yasaklarından sakınmak hep zikrdir. Dînin emrettiği şekilde alış-veriş yapmak zikrdir.Dîne uygun olarak yapılan her iş zikrdir. Çünkü bunları yaparken, bu emir ve yasakların sâhibi hep hatırlanmakta ve gaflete yer verilmemektedir. Ancak Allahü teâlânın ism-i şerîfleri ve sıfatları ile yapılan zikr çabuk te'sirini gösterir ve Allahü teâlânın sevgisini hâsıl eder. Bu sebeble tasavvuf büyükleri, Kelime-i tevhîd ile zikrin pek kıymetli olduğunu bildirmişlerdir. Hadîs-i şerîfte; "Bir şeyi çok anan, onu çok sever" buyruldu. Dolayısıyle seven sevdiğini çok anar. Allahü teâlâyı çok anan, O'nu sever; Allahü teâlâyı sevince kalbe îmân yerleşip siner, böylece emir ve yasaklara uymak kolaylaşır. Allahü teâlâyı ve Resûlünü tam sevmedikçe, emirlerine uymak çok güç olur. (İmâm-ı Rabbânî)

Her vakit Allahü teâlâyı zikr etmek lâzımdır. Kalbde başka hiçbir şeye yer vermemelidir. Yerken, içerken, uyurken, gelirken, giderken hep zikr yapmalıdır. (İmâm-ı Rabbânî)

Zikr bir kazma gibidir ki, onunla gönülden yabancı duygu dikenleri temizlenir. (Ubeydullah-ı Ahrâr)

Her an dilleriyle Allahü teâlâyı zikr edip, O'nu bir an unutmayanlardan her biri, güler bir hâlde Cennet'e gireceklerdir. (Cübeyr bin Nufeyr)

Vaktini Allahü teâlâyı zikirle geçiren kimse, belâ ve sıkıntılara düşmez. (Ebû Abdullah Rodbârî)

Zikr et zikr bedende iken cânın,

Kalb temizliği zikr iledir Rahmânın.

(İmâm-ı Rabbânî)

zikir ::: anma , Allah'ı anmak , anmak , Allahı daima hatırlamak

zikr ::: zikir , anma , anmak , anılmak

zeker ::: erkek , erkeklik organı , erkeklik üreme organı

zeker ::: ‬erkek

zeker ::: erkeklik üreme organı

zikr ::: ‬zikir

zikr ::: anma

ZİKR :::

(Zikir) Anmak, hatırlamak. Anılmak. * Allah'ı (C.C.) çok çok anıp azametini düşünmek ve esmâ-i hüsnâsını okuyup tefekkür etmek. * Kur'ân-ı Kerim'in bir ismi.(İ'lem eyyühel aziz! Tohum olacak bir habbenin kalbi yani içi delindiği zaman, elbette sünbüllenip neşvü nemâ bulamaz; ölür gider. Kezâlik, ene ile tâbir edilen enâniyetin kalbi, Allah Allah zikrinin şua ve hararetiyle yanıp delinse, büyüyüp gafletle firavunlaşamaz. Ve Hâlik-ı Semâvat ve Arz'a isyan edemez. O zikr-i İlâhî sâyesinde (ene) mahvolur...Zik