had ~ حاد
Lehce-i Osmani - had ~ حاد maddesi. Sayfa: 1069 - Sira: 12
![](/rsm/lehce/105/1069-12.jpg)
Lehce-i Osmani; had maddesi. osmanlıcada had ne demek, had anlamı manası, had osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte had hakkında bilgi. Arapça had ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada had anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - حاد had ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
had ~ حاد güncel sözlüklerde anlamı:
HAD ::: f. Çaylak kuşu.HAD' $ (Hıd') : Aldatmak. * Dühul etmek, girmek. * Kurumak.
hâdd ::: (a. s.) : 1) keskin. 2) sivri. 3) dar. Zâviye-i hadde : geo. dar açı. 4) sert, te'sirli. 5) ekşi. 6) azgın ve iltihaplı, [çıban, yara, 'hastalık]. 7) gergin.
had ::: bir nevi ceza.
HAD ::: Beş günah için had cezâsı vardır:Zinâ, şarab içmek, alkollü içki ile sarhoş olmak, kazf (iffetli erkek veya kadına zinâ etti diye iftirâda bulunmak), hırsızlık, yol kesicilik. (İbn-i Âbidîn)
Had, günâhın temizlenmesine sebeb olmaz. Günâhtan kurtulmak için ayrıca tövbe etmek de lâzımdır. (İbn-i Âbidîn)
Had :::
- Sınır, uç.
- Derece.
- İnsanın yetki ve değeri.
- Terim.
hâd ::: sınır
hâdd ::: keskin
hâdd ::: sivri
hâdd ::: dar
hâd ::: (f. i.) zool. çaylak [kuş].
hâdd ::: (a. s.) 1) keskin. 2) sivri. 3) dar. Zâviye-i hadde : geo. dar açı. 4) sert, te'sirli. 5) ekşi. 6) azgın ve iltihaplı, [çıban, yara, 'hastalık]. 7) gergin.
had ::: derece, kota, sınır, terim, uç
HAD :::