Çağdaş Sözlük

bel ~ بل

Lehce-i Osmani - bel ~ بل maddesi. Sayfa: 972 - Sira: 10

Lehce-i Osmani; bel maddesi. osmanlıcada bel ne demek, bel anlamı manası, bel osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte bel hakkında bilgi. Arapça bel ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada bel anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - بل bel ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

bel ~ بل güncel sözlüklerde anlamı:

BEL ::: Bilâkis, belki, katiyyetle, ihtimaldir, öyle, dahi kelimeleri mânasına tercüme edilir. İ'rab edatıdır.

BEL ::: f. Ökçe. Ayakkabı altının topuğa rastlayan yüksek kısmı.

BEL ::: t. Geminin orta kısmı. * Bedenin ortası. Göğüs ile karnın arası. * Yüksek dağın iki zirvesi arasındaki kavisli kısmı veya alçakça olan geçit ve boğazı.

bel ::: (a. e.) : belki.

bel ::: (f. i.) : ökçe.

Bel :::


  1. İşaret.

  2. İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm
    Örnek: Kolum, boynundan beline doğru kayıyor. Y. Z. Ortaç

  3. Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi.

  4. Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası.

  5. Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer.

  6. Geminin orta bölümü.

  7. Meni.

  8. Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı.

  9. Ses şiddetiyle ilgili birim.

  10. Vücudun göğüs ile karın bölgeleri arasında kalan kuşak kısmı.

bel ::: belki

bel ::: ‬belki

bel ::: işaret

BEL :::

Bilâkis, belki, katiyyetle, ihtimaldir, öyle, dahi kelimeleri mânasına tercüme edilir. İ'rab edatıdır