Çağdaş Sözlük

gölge ~ گولگه

Lehce-i Osmani - gölge ~ گولگه maddesi. Sayfa: 737 - Sira: 3

Lehce-i Osmani; gölge maddesi. osmanlıcada gölge ne demek, gölge anlamı manası, gölge osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte gölge hakkında bilgi. Arapça gölge ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada gölge anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - گولگه gölge ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

gölge ~ گولگه güncel sözlüklerde anlamı:

Gölge :::


  1. Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık
    Örnek: Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur? H. E. Adıvar

  2. Güneş ışınlarından korunacak yer
    Örnek: Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin. M. Ş. Esendal

  3. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet
    Örnek: Pencereden dışarıya bir gölge çıktı, arkasından seğirttiler. A. Gündüz

  4. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk.

  5. Röfle.

  6. Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan.

  7. Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse.

  8. Koruma, kayırma himaye.

  9. Bir gökcisminin güneş ışığını engellemesinden ileri gelen ışıksız uzay parçası.T. : zıll

  10. Almaç görüntülüğünde resmin temel konusunun hem bulunması gereken yerde hem de onun biraz yanında daha soluk olarak çift görünmesi durumu.T. : hayal, hayalet, peri,gölgelenme  

gölge ::: hayalet