Çağdaş Sözlük

göz ~ كوز

Lehce-i Osmani - göz ~ كوز maddesi. Sayfa: 704 - Sira: 11

Lehce-i Osmani; göz maddesi. osmanlıcada göz ne demek, göz anlamı manası, göz osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte göz hakkında bilgi. Arapça göz ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada göz anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - كوز göz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

göz ~ كوز güncel sözlüklerde anlamı:

"); kûz ::: (f. s.) : kanbur. (bkz. : kûhân, kûh-püşt).

kûr ::: (a. i.) : 1) bardak, (bkz. : kadeh). 2) tas; çanak.

Göz :::


  1. Görme organı.

  2. Bazı deyimlerde, görme ve bakma.

  3. İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.

  4. Bakış, görüş.

  5. Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
    Örnek: Asıl felaket bu pınara sırt çevirmek, bu pınarın gözlerine taş tıkamak değil de ne olurdu? T. Buğra

  6. Delik, boşluk
    Örnek: Köprünün gözleri karış karış kazılmıştır. S. F. Abasıyanık

  7. Çekmece.

  8. Terazi kefesi.

kûz ::: (f. s.) kanbur. (bkz. : kûhân, kûh-püşt).

kûr ::: (a. i.) 1) bardak, (bkz. : kadeh). 2) tas; çanak.

Göz ::: Görme organı.

göz ::: bakış, bölüm, çekmece, delik, görüş, hane, kaynak, nazar, oda