kabuk ~ قابوق
Lehce-i Osmani - kabuk ~ قابوق maddesi. Sayfa: 592 - Sira: 3
Lehce-i Osmani; kabuk maddesi. osmanlıcada kabuk ne demek, kabuk anlamı manası, kabuk osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte kabuk hakkında bilgi. Arapça kabuk ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada kabuk anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - قابوق kabuk ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
kabuk ~ قابوق güncel sözlüklerde anlamı:
KaBUK ::: f. Yuva. Kuş yuvası.
KABUK ::: Bir şeyin dışındaki sert örtü, kışır. * Bazı hayvanların katı mahfazaları.
kâbûk ::: (f. i.) : 1) kuş yuvası. (bkz. : lâne, vekr). 2) ev güvercini yuvası; güvercinlik.
Kabuk :::
- Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır.
- Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü.
- Bir sıvı veya atmosferi dıştan saran, sert katman.
- Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm.
- Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı
Örnek: Herhâlde kabuklu bir deniz hayvanının kabuğu kesmiş olacak. S. F. Abasıyanık - Bir hayvanın, meyvenin, bazı yumurtaların, kalkerli, silisli, keratinsi ya da kitinli sert dış örtüsü. Kavkı.T. : kavka'a
kâbuk ::: bir şeyin dışındaki sert örtü , kışır , bazı hayvanların katı mahfazaları , yuva , kuş yuvası
kâbûk ::: (f. i.) 1) kuş yuvası. (bkz. : lâne, vekr). 2) ev güvercini yuvası; güvercinlik.
KABUK :::
KÂBUK :::