çalmak ~ چالمق
Lehce-i Osmani - çalmak ~ چالمق maddesi. Sayfa: 337 - Sira: 15
Lehce-i Osmani; çalmak maddesi. osmanlıcada çalmak ne demek, çalmak anlamı manası, çalmak osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte çalmak hakkında bilgi. Arapça çalmak ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada çalmak anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - چالمق çalmak ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
çalmak ~ چالمق güncel sözlüklerde anlamı:
Çalmak :::
- Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
Örnek: İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. F. R. Atay - Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
Örnek: Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu. R. E. Ünaydın - Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
Örnek: Fevkalade zekidir; iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır. R. H. Karay - Ses çıkarmak, ses vermek
Örnek: Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir. R. N. Güntekin - Atmak, çarpmak, vurmak.
- Yoğurt yapmak için sütü mayalamak, katıp karıştırmak
Örnek: Ana, inek sağar; yoğurt çalar, yayık vurur. T. Buğra - Üzerine sürmek.
- Bozmak, zarar vermek
Örnek: Acı patlıcanı kırağı çalmaz. Atasözü
çalmak ::: almak, aşırmak, atmak, benzemek, biçmek, çarpmak, çelmek, çırpmak, götürmek, kald
ırmak, oğurlamak, süpürmek, temizlemek, tırtıklamak, vurmak