cins ~ جنس
Lehce-i Osmani - cins ~ جنس maddesi. Sayfa: 321 - Sira: 14
Lehce-i Osmani; cins maddesi. osmanlıcada cins ne demek, cins anlamı manası, cins osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte cins hakkında bilgi. Arapça cins ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada cins anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - جنس cins ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
cins ~ جنس güncel sözlüklerde anlamı:
CiNS ::: Nevi'. Boy, soy, kavim, kabile. Aynı çeşitten olmak.
cins ::: (a. i. c. : ecnâs) : 1) nevi', çeşit, türlü; soy. Ebnâ-yi cins : insanlar. 2) a. gr. kelimenin müzekker(erkek), müennes(dişi) oluşu.
cins ::: tür, çeşit.
CiNS ::: Deve hayvan sınıfının bir cinsidir. Tüylü deve, bu cinsten bir nevidir. Aslı, kaynağı başka olan veya kullanıldığı yer çok farklı olan yâhut başka isim alacak kadar değiştirilmiş bir mal başka cinsten olur. Sığır eti, koyun eti ile, keçi kılı koyun yünü ile ve ekmek, un ile başka cinstendir. Keçi eti veya sütü ise, koyun eti veya sütü ile bir cinstendir. (İbn-i Âbidîn)
Kile (ölçek) ile satılan bir şey, kendi cinsine meselâ buğday buğdaya peşin satılırken, birinin hacmi fazla olursa fâiz olur. (Ömer Nesefî)
Tartarak satılan bir şey, kendi cinsine (meselâ beşi bir yerde denilen bir büyük altını, altın liralar karşılığında) peşin satılırken, verilen ile alınanın ağırlığı müsâvî (eşit) olmazsa fâiz olur. (İbrâhim Halebî)
Cins :::
- Tür, çeşit.
- Aralarında ortak özellikler bulunan varlıklar topluluğu
Örnek: Bizim operetlerimiz cinsinden bir sürü halk tiyatroları var. H. Taner - Soy, kök, asıl
Örnek: Ben bir Türküm, dinim, cinsim uludur. M. E. Yurdakul - Garip, tuhaf.
- Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu.
- Diğerlerine göre üstün nitelikleri olan
Örnek: Derler ki, cins kediler bu çirkinliği gizlemek için tenha yerlerde ölmeye giderlermiş. P. Safa - 1. Canlıların sınıflandırılmasında kullanılan bir terim olup, türleri içine alan taksonomik bir grup. Örnek: İnsan (Homo), köpek (Canis), meşe (Quercus). 2. Eşey. Genus.
cins ::: tür , soy
cins ::: tür
cins ::: soy
cins ::: (a. i. c. : ecnâs) 1) nevi', çeşit, türlü; soy. Ebnâ-yi cins : insanlar. 2) a. gr. kelimenin müzekker(erkek), müennes(dişi) oluşu.
cins ::: asıl, çeşit, garip, kabil, kök, nev, soy, tuhaf, tür, zümre
CİNS :::