üst ~ اوست
Lehce-i Osmani - üst ~ اوست maddesi. Sayfa: 166 - Sira: 2
Lehce-i Osmani; üst maddesi. osmanlıcada üst ne demek, üst anlamı manası, üst osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte üst hakkında bilgi. Arapça üst ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada üst anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - اوست üst ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
üst ~ اوست güncel sözlüklerde anlamı:
Üst :::
- Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı
Örnek: Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar - Bir şeyin görülen yanı, yüzü
Örnek: Bu sefer taşın üstünden inip yere oturdu. M. Ş. Esendal - Bir şeyin dış yüzü, yüzey
Örnek: Ağzında lokmayı birdenbire yutmaya kıyamıyor, dilinin üstünde gezdiriyordu. Ö. Seyfettin - Giyecek, giysi.
- Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk.
- Vücut, beden.
- Artan, geriye kalan bölüm
Örnek: Bir liranın üstü olarak uşağın getirdiği yetmiş beş kuruşu masanın üstünden kaldırmaz. A. Ş. Hisar - İlgilenilen, üzerinde durulan konu.
üst ::: arka, beden, giyecek, giysi, öte, vücut, yan, yüzey