Çağdaş Sözlük

sam ~ سام

Lehce-i Osmani - sam ~ سام maddesi. Sayfa: 432 - Sira: 10

Lehce-i Osmani; sam maddesi. osmanlıcada sam ne demek, sam anlamı manası, sam osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte sam hakkında bilgi. Arapça sam ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada sam anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - سام sam ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

sam ~ سام güncel sözlüklerde anlamı:

SAM ::: Ölüm, mevt. * Yer altındaki altın damarı. * Gök kuşağı. * Ateş. * Sersemlik hastalığı. * Hazret-i Nuh'un (A.S.) oğullarından birinin ismi.

sam ::: sat

"); Sâm ::: (f. i.) : 1) eleğimsaöma, gök kuşağı, (bkz. : âdyende, âlâim-i semâ, kavs-i kuzah). 2) ateş, od. 3) sersemlik hastalığı.

Sâm ::: (f. h. i.) : Hz. Nuh'un oğlu ki semitik kavimler bunun neslindendjr.

SaM ::: İdrîs aleyhisselâm göğe çıkarıldıktan sonra, insanlar azdı. Doğru yoldan ayrıldı. Putlara yâni heykellere tapmaya başladılar. Cenâb-ı Hak, bunlara Nûh aleyhisselâmı gönderdi. Nûh aleyhisselâm o zaman elli yaşında idi. Nice yıl onları dîne dâvet etti, çağırdı. Yalnız oğulları Sâm, Hâm, Yâfes ile az kimse îmân etti. Çoğu kulak asmadı. Kendi oğlu Yâm yâni Ken'an bile îmân etmedi. Nûh aleyhisselâm ile alay ettiler, ona işkence yaptılar. Nihâyet tûfân oldu. Çok yağmur yağdı. Sular her tarafı kapladı. Altı ay sonra yağmurlar durdu, sular çekildi. Nûh aleyhisselâmın gemisi Irak'taki Cudi dağına oturdu. İnsanlar onun üç oğlundan türedi. Nûh aleyhisselâma bu yüzden ikinci Âdem de denildi. Sâm'dan, Arab, Fars ve Rum; Hâm'dan Hindistan, Habeş ve Afrika halkı; Yâfes'ten de Asyalılar ve Türkler meydana geldi. Bering boğazından Amerika'ya da geçip yerleşenler oldu. (Ahmed Nişâpûrî, Nişancızâde, Kisâî)

Nûh aleyhisselâmdan sonra Arabistan yarımadasında yerleşenlere Arab-ı bâide denir. Âd, Semûd ve Amâlika kavimleri (toplulukları) bunlardandır. Hûd aleyhisselâm Âd, Sâlih aleyhisselâm da Semûd kavmine peygamber olarak gönderilmişlerdir. Hepsi Sâm'ın soyundandır. Keldânîler, Âsurîler, Süryânîler, Finikeliler, İbrâniler de aynı soydandır. (Kisâî, Nişâncızâde)

sam ::: ölüm , mevt , yer altındaki altın damarı , gök kuşağı , ateş , sersemlik hastalığı , hazret-i nuh'un oğullarından birinin ismi

Sâm ::: (f. i.) 1) eleğimsaöma, gök kuşağı, (bkz. : âdyende, âlâim-i semâ, kavs-i kuzah). 2) ateş, od. 3) sersemlik hastalığı.

Sâm ::: (f. h. i.) Hz. Nuh'un oğlu ki semitik kavimler bunun neslindendjr.

SAM :::

Ölüm, mevt. * Yer altındaki altın damarı. * Gök kuşağı. * Ateş. * Sersemlik hastalığı. * Hazret-i Nuh'un (A.S.) oğullarından birinin ismi