Çağdaş Sözlük

hadi ~ حادی

Lehce-i Osmani - hadi ~ حادی maddesi. Sayfa: 1069 - Sira: 16

Lehce-i Osmani; hadi maddesi. osmanlıcada hadi ne demek, hadi anlamı manası, hadi osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hadi hakkında bilgi. Arapça hadi ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hadi anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - حادی hadi ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

hadi ~ حادی güncel sözlüklerde anlamı:

HADi ::: Birinci. * Mazluma yardım eden. * Deveyi şarkı söyleyerek süren.

HaDi ::: Hidayete ermiş. Mürşid. Rehber, delil. Hidayet yolunu gösteren. Hidayete, doğruluğa eriştiren. Önde giden.

hâdî ::: (a. s.) : 1) sırada ilk, birinci. 2) i. hayvanları, en çok develeri şarkı ile süren kimse. 3) yenilene yardım eden, yardımcı.

hâdî aşr ::: on birinci.

hâdî vü işrin ::: yirmi birinci.

hâdî ::: (a. s. hidâyet'den. c. : hevâdî, hüdât) : 1) hidâyet eden, doğru yolu gösteren.

hâdî-üt-tarîk ::: doğru yolu gösteren, Allah. 2) i. kılavuz, rehber. 3) önde giden [kimse].

hadî-i sebîl ::: Hz. Muhammed (Aleyhisselâm). 4) i. mızrak ucu. 5) i. erkek adı.

Hâdî ::: hidayet veren Allah.

hâdî ::: hidayete ermiş, mürşit.

Hadi :::


  1. Haydi.

hâdî ::: doğru yolu gösteren , hidayet yolunu gösteren , mürşit , hidayete ermiş

hâdi ::: hud'a yapan , hileci , aldatıcı , fena , bozuk

hâdî ::: ‬doğru yolu gösteren

hadi ::: haydi

HADÎ :::

Birinci. * Mazluma yardım eden. * Deveyi şarkı söyleyerek süren

HÂDÎ :::

Hidayete ermiş. Mürşid. Rehber, delil. Hidayet yolunu gösteren. Hidayete, doğruluğa eriştiren. Önde giden