Çağdaş Sözlük

hadis ~ حادث

Lehce-i Osmani - hadis ~ حادث maddesi. Sayfa: 1069 - Sira: 13

Lehce-i Osmani; hadis maddesi. osmanlıcada hadis ne demek, hadis anlamı manası, hadis osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hadis hakkında bilgi. Arapça hadis ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hadis anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - حادث hadis ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

hadis ~ حادث güncel sözlüklerde anlamı:

HaDiS ::: Yeni. So adan olan şey. Değişen. Hudus eden.

HADiS ::: Her söylenişinde yeni haber gibi dinlenmeğe lâyık. Peygamberimizin (A.S.M.) sözü, emri ve hareketi. Sünnet-i Nebeviyye. Hadisten bahseden ilim. (Bak: Tevâtür)

hadîs ::: (a. i. c. : ehâdîs) : 1) Peygamberimizin kutsal sözü. 2) hadîsten bahseden ilim.

hadis-i kudsî ::: mânâsı vahyedilen, kelimesi Peygamberimizden sudur eden (çıkan) kutsal söz.

hadîs-i mevzu' ::: bir başkası tarafından söylenip, Peygamberimize isnâd olunan söz.

hadîs-i mürsel ::: Peygamberimiziden işitildiğl söylenilen söz.

hadîsi nebevî ::: (bkz. : hadîs-i kudsî).

hadîs-i sahih ::: doğru ve adaletli bir râvîye dayanan hadîs-i şerîf. 3) s. yeni. taze.

hadîs-üs-sinn ::: (yaşı taze) : genç, delikanlı, (bkz. : nev-civân, hades 4) 4) haber, kıssa, söz, söylenti.

hadis ::: (a. s. hudûs'dan.) : 1) hudûs eden, çıkan, meydana gelen. 2) yeni, yeni çıkan.

hadîs ::: Peygamberimizin sözü.

hâdis ::: so adan var olan.

HaDiS ::: Âlemin hâdis olduğunu gösteren ikinci bir delil de âlemin her zaman bozularak değişmesidir. (Kemahlı Feyzullah)

HADiS ::: Uydurduğu bir süzü, hadîs olarak söyleyen kimse, Cehennem'de azâb görecektir. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)

Hadîs-i şerîfleri, sahîh (doğru) veya bozuk olduğunu bilmeden söylemek, sahîh olsa bile, günâh olur. Böyle kimsenin hadîs-i şerîf okuması câiz olmaz. Hadîs kitablarından hadîs nakletmek için hadîs âlimlerinden icâzet (diploma) almış olmak lâzımdır. (Muhammed Hâdimî)

İmâm-ı Buhârî'nin rivâyet ettiği (naklettiği, bildirdiği) bir hadîs-i şerîfte şöyle buyruldu: İçinizde en sevdiğim kimse, huyu en güzel olandır.

Bir kimse ki, Kur'ândan, hadîsten anlamaz,
Cevâb vermemek gibi, ona cevâb bulunmaz.

(Şeyh Sa'dî)

Hadis :::


  1. Bu söz ve davranışları inceleyen bilim.

  2. Hz. Muhammed'in söz ve davranışları.

hâdis ::: yeni , sonradan var olan , meydana gelen

hadîs ::: hadis , peygamber sözü

hâdis ::: ‬meydana gelen

hâdis ::: yeni

hadîs ::: ‬hadis

hadîs ::: Peygamber sözü

hadis ::: (a. s. hudûs'dan.) 1) hudûs eden, çıkan, meydana gelen. 2) yeni, yeni çıkan.

Hâdis ::: Meydana gelen; çıkan; yeni çıkan

Hâdis ::: Meydana gelen; çıkan; yeni çıkan

hâdis :::

meydana gelen; çıkan; yeni çıkan

HADÎS :::

Her söylenişinde yeni haber gibi dinlenmeğe lâyık. Peygamberimizin (A.S.M.) sözü, emri ve hareketi. Sünnet-i Nebeviyye. Hadisten bahseden ilim. (Bak: Tevâtür

HÂDİS :::

Yeni. Sonradan olan şey. Değişen. Hudus eden