Çağdaş Sözlük

hacet ~ حاجت

Lehce-i Osmani - hacet ~ حاجت maddesi. Sayfa: 1069 - Sira: 8

Lehce-i Osmani; hacet maddesi. osmanlıcada hacet ne demek, hacet anlamı manası, hacet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hacet hakkında bilgi. Arapça hacet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hacet anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - حاجت hacet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

hacet ~ حاجت güncel sözlüklerde anlamı:

HaCET ::: (C.: Hâcât) İhtiyaç, lüzum, muhtaçlık.

hacet ::: (a. i. c. : hâcât, havâyic) : ihtiyaç, lüzum, gereklik, muhtaçlık, (bkz. : zaruret). Daf'-i hacet : abdest bozma. Arz-i hacet : eksiğini, isteğini bildirme.

hacet ne ::: ne ihtiyaç var, ne lüzum var.

hâcet ::: ihtiyaç, lüzum.

Hacet :::


  1. Herhangi bir şey için gerekli olma, gereklilik, lüzum.
    Örnek: Bu devri yüz defa yapabildiniz mi, mutlaka her hacetiniz de yerine gelir. Y. K. Karaosmanoğlu

  2. Küçük veya büyük abdest.

  3. İhtiyaç duyulan şey, gerekli şey
    Örnek: Zile basacaktı, hacet kalmadı. R. H. Karay

  4. Tanrı'dan veya kutsal sayılan kişiden beklenen dilek

hâcet ::: ihtiyaç , lüzum

hâcet ::: ‬ihtiyaç

Hacet ::: Gerek; gereklilik

Hacet ::: Gerek; gereklilik

hacet ::: idrar, lüzum

hacet :::

gerek; gereklilik

HÂCET :::

(C.: Hâcât) İhtiyaç, lüzum, muhtaçlık