Çağdaş Sözlük

hacib ~ حاجب

Lehce-i Osmani - hacib ~ حاجب maddesi. Sayfa: 1069 - Sira: 7

Lehce-i Osmani; hacib maddesi. osmanlıcada hacib ne demek, hacib anlamı manası, hacib osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hacib hakkında bilgi. Arapça hacib ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hacib anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - حاجب hacib ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

hacib ~ حاجب güncel sözlüklerde anlamı:

HaCiB ::: Perde. * Perdeci. Kapıcı. * Eskiden Osmanlı İmparatorluğu zamanında Devlet Reisinin en yakın me'muru. Vezirler veya âmirler. * Kaş.

hâcib ::: (a. i. hicâb'dan. c. : hacebe) : 1) kapıcı, perdeci, [evvelce vezirlere, âmirlere denilirdi], (bkz. : bevvâb). 2) perde, hâil. 3) (c. : .havâcib) : kaş. (bkz. : ebru),

hâcib-i bârî ::: Cebrail.

hâcib-i garbî ::: astr. kutup yıdızı aslında ephe-merides denilen bir münhanî (*eğri) çizerek hareket etmekte iken, bu eğri, astronomlarca pratik maksatlarla bir elips olarak kabul edilmiştir. Hahîkî şimal (pöle) bu elipsin büyük ve küçük çaplarının kesişme noktasından Polariş yâni Kutup yıl. dizi elipsin büyük çapının solunda bulunduğu anda ımürûr-i süfîâ'dadır. [elipsin büyük çapı Hatt-ı isti-vâ düzlemine paraleldir].

hâcib-i şarkî ::: astr. Kutup yıldızı aslında ephe-merides denilen bir münhanî (*eğri) çizerek hareket etmekte iken, bu eğri, astronomlarca pratik maksatlarla bir elips olarak kabul edilmiştir. Hahîki şimal (pöle) bu elipsin büyük ve küçük çaplarının kesişme noktasındadır. Polaris, yâni Kutup "yıldızı elipsin büyük çapının sağında bulunduğu anda mürûr-i süfîâ'dadır. [elipsin büyük çapı, Hatt-ı istiva düzlemine paraleldir].

hâcib-i yemîn ::: sağ kaş.

hâcib-i yesâr ::: sol kaş.

Hâcib ::: İki ya da daha fazla kafiyeli olan manzumelerdeki bazı sözcük ya da sözcükler. Sözcük anlamı perdeci, perde ağasıdır. Bu şekildeki kafiyelere mahcub adı verilir. Örneğin

hâcib ::: kapıcı , perdedar , kaş

hâcib ::: ‬kapıcı

hâcib ::: perdedar

hâcib ::: engel

hâcib ::: kaş

hâcib ::: (a. i. hicâb'dan. c. : hacebe) 1) kapıcı, perdeci, [evvelce vezirlere, âmirlere denilirdi], (bkz. : bevvâb). 2) perde, hâil. 3) (c. : .havâcib) : kaş. (bkz. : ebru),

HÂCİB :::

Perde. * Perdeci. Kapıcı. * Eskiden Osmanlı İmparatorluğu zamanında Devlet Reisinin en yakın me'muru. Vezirler veya âmirler. * Ka