Çağdaş Sözlük

Ateş ~ آتش

Lehce-i Osmani - Ateş ~ آتش maddesi. Sayfa: 858 - Sira: 17

Lehce-i Osmani; Ateş maddesi. osmanlıcada Ateş ne demek, Ateş anlamı manası, Ateş osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Ateş hakkında bilgi. Arapça Ateş ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Ateş anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - آتش Ateş ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Ateş ~ آتش güncel sözlüklerde anlamı:

ATEş ::: f. Odun vs. gibi maddelerin yanmasından hasıl olan hâl. Od, nâr. * Kızgınlık, hararet. * Hiddet, gazab, şiddet. * Hayvanın çevik, hareketli ve oynak olması. * Yangın. * Gözyaşı. * Hastalık. * Harb, savaş.(Ateş unsuru, kâinatın bütün kısımlarını istilâ etmiş pek büyük bir unsurdur. Bir damar gibi kâinatın yaratılışından başlayarak her tarafa dalbudak salıp gelen şu şecere-i nâriyeye nazar-ı hikmetle dikkat edilirse, bu şecerenin başında, yani sonunda büyük bir meyvenin bulunduğu anlaşılır. Evet, toprağın içinde büyük ve uzun bir damarı gören adam, o damarın başında kavun gibi bir meyvenin bulunduğunu zannetmesi gibi, âlemin her tarafında damarları bulunan şu şecere-i nâriyenin de Cehennem gibi bir meyvesinin bulunduğuna bilhads yani sür'at-i intikal ile hükmedebilir. İ.İ.)

âteş ::: (f. i.) : 1) ot, hararet, kızgınlık.

âteş-i âb-perver ::: mec. kılıç, hançer.

âteş-i bahar ::: 1) kırmızı gül; 2) lâle.

âteş-i hecr ::: ayrılık ateşi.

âteş-i hûn-i hamiyyet ::: hamiyet kanının ateşi.

âteş-i Nemrûd ::: Nemrut'un, Hz. İbrahim'in halkı tenvir etmesine kızarak kendisini cezalandırmak üzere yaktırdığı ateş.

âteş-i rûmî ::: tar. deniz ve kara muharebelerinde kullanılan yangın çıkarma vâsıtalarından biri.

âteş-i sûzân ::: yakıcı ateş.

âteş-i ter ::: kırmızı şarap. 2) gözyaşı. 3) hastalık. 4) harb, savaş.

âteş ::: ateş

âteş ::: ‬ateş

atış ::: atış

Ateş ::: Vücut ısısının 37 dereceden yüksek olması

ateş ::: acı, coşkunluk, hınç, hırs, od, öfke, tehlike

ATEŞ :::

f. Odun vs. gibi maddelerin yanmasından hasıl olan hâl. Od, nâr. * Kızgınlık, hararet. * Hiddet, gazab, şiddet. * Hayvanın çevik, hareketli ve oynak olması. * Yangın. * Gözyaşı. * Hastalık. * Harb, savaş.(Ateş unsuru, kâinatın bütün kısımlarını istilâ etmiş pek büyük bir unsurdur. Bir damar gibi kâinatın yaratılışından başlayarak her tarafa dalbudak salıp gelen şu şecere-i nâriyeye nazar-ı hikmetle dikkat edilirse, bu şecerenin başında, yani sonunda büyük bir meyvenin bulunduğu anlaşılır. Evet, toprağın iç