Ab ~ آب
Lehce-i Osmani - Ab ~ آب maddesi. Sayfa: 857 - Sira: 3
Lehce-i Osmani; Ab maddesi. osmanlıcada Ab ne demek, Ab anlamı manası, Ab osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Ab hakkında bilgi. Arapça Ab ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Ab anlamı
Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - آب Ab ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Ab ~ آب güncel sözlüklerde anlamı:
AB ::: f. Su. * Mc : Yağmur. * Letâfet, güzellik. * İtibar. * Irz, nâmus. * Vakar. * Cilâ. *Keskinlik.
AB ::: Kusur, ayıp, noksanlık.
âb ::: (f. i.) : 1) su. (bkz. : mâ').
âb - ı âbistenî ::: 1) gebeliğe sebebiyet veren su, menî; 2) nebatların yetişip büyümesine sebeb olan su ve yağmur.
âb - ı adâlet ::: doğruluğun feyz ve bereketi.
âb - ı ahmer ::: (kırmızı su) : âb-ı âteşîn (ateşli su), âb-ı âteş-mizâc (ateş mizaçlı su), âb-ı âteş-nâk (ateşli su), âb-ı âteş-nümâ (ateş gösteren su), âb-ı âteş-pâre (ateş parçası gibi su), âb-ı âteş-reng (ateş renkli su), âb-ı âteş-zây (ateş doğuran su), âb-ı âteş-zede (ateş vurmuş su), âb-ı âzer-sâ (ateş gibi su), âb-ı âzer-sâ (ateş gibi su), âb-ı ergavânî (erguvan rengindeki su) : 1) kırmızı şarap; 2) (haksızlığa uğrayanın döktüğü) göz yaşı.
âb - ı Âmû ::: Amuderyâ suyu.
âb - ı âşâmî ::: içilir su.
âb - ı bâde - reng ::: 1) şarap rengindeki su; 2) kanlı göz yaşı.
âb - ı bârân ::: 1) yağan su, yağmur; 2) yağmur suyu.
ab - ı beka, âb - ı câvid, âb - ı câvidân, âb - ı cevânî, âb - ı hayât, âb - ı hayvân, âb - ı hızır, ::: nerede olduğu bilinmeyen bir kaynağın, içen kimseye ebedî hayat veren efsânevî suyu, bengi su. (bkz. : mâ'-ül-hayât).
âb - ı beste ::: 1) donmuş su, buz, dolu, çiy; 2) mec. billur, sırça; şişe.
âb - ı bün ::: çok zaman köhne ve içi boş ceviz ağaçlarının köklerinde bulunan zamka benzer bir nesne, ağaç karası.
âb - ı ciğer ::: 1) ciğer suyu; 2) göz yaşı.
âb - ı ciğer - hûn ::: (ciğeri kanayanın suyu) : kederden dökülen göz yaşı.
âb - ı çeşm ::: göz yaşı.
âb - ı dehân, âb - ı dehen ::: ağız suyu, salya.
âb - ı dendân ::: 1) diş suyu, salya, tükürük; 2) tükürülüp atılmış şey; 3) dişin güzelliği.
âb - ı dîde ::: 1) göz suyu, göz yaşı; 2) mütevâziyâne bakış.
âb - ı dîde - i câm ::: (bardağın, kadehin gözyaşı) : şarap.
âb - ı engûr ::: (üzüm suyu) : şıra, şarap.
âb - ı eyyam ::: (günlerin suyu = güzelliği.) : 1) güneş ışığı; 2) ay ışığı.
âb - ı füsürde ::: 1) donmuş su, buz; dolu; kar; 2) pelte; 3) mec. kılıç, hançer; 4) billur şişe.
âb - ı gerdende ::: (dönen billur) : gök kubbesi.
âb - ı gûşt ::: et suyu.
âb - ı güşâde ::: (açılmış su) : sulandırılmış şarap, kötü şarap; beyaz şarap veya rakı.
âb - ı güvârâ ::: hazmı kolay, içimi güzel su.
âb - haclet ::: utanma teri.
âb - ı hârâbat ::: (harabelerin = meyhânelerin suyu) : şarap.
âb - ı haram ::: (yasak su) : şarap.
âb - ı hasret ::: kederden dökülen göz yaşı.
âb - ı hatır ::: (hatırın suyu = güzelliği.) : güzel muhayyile.
âb - ı hayât ::: (hayat suyu) : 1) içene ebedî hayat bağışlayan efsânevî su; 2) mec. çok tatlı ve hafif su.
âb - ı hayât - ı la'l ::: dudağın âb-ı hayâtı, dudağın cana can katıcı hassası.
âb - ı hayât - ı tesliyet ::: tesellî âb-ı hayâtı.
âb - ı hazân ::: (sonbahar suyu) : sonbahar yağmuru, [bitkilere ve insanların sıhhatine zararlıdır].
âb - ı hufte ::: (uyuyan su) : 1) durgun su; 2) donmuş su, buz; kar; dolu; kırağı; çiy, şebnem; 3) billur; 4) cam; 5) bardak; şişe; 6) kınında bulunan kılıç ve benzerleri.
âb - t hurdenî ::: içilir su, içme suyu.
âb - ı hûrşîd ::: (Güneşin suyu) : 1) güneş ışığı; 2) ebedî hayat veren su. (bkz. : âb - ı beka v. b.).
âb - ı huşk ::: (kuru su) : 1) billur; 2) cam; 3) cam veya billur bardak; 4) şişe.
âb - ı işret ::: (işret suyu) : şarap.
âb - ı kâr ::: (işin suyu) : işin parlak gidişi, başarı, refah.
âb - ı kebûd ::: (mâvi su) : Çin denizi.
âb - kevser ::: 1) Cennet’teki sulardan biri. 2) müz. adına anonim bir edvar - ı ilm - i mûsikide rastlanan makam.
âb - ı la’lî ::: 1) lâl renkli su; 2) şarap; 3) göz yaşı.
âb - ı lûtf ::: (lûtfun suyu, yağmuru) : lûtufkârlık.
âb - ı meleh ::: çekirge suyu. (bkz. : âb - ı mürgan).
âb - ı Meryem ::: 1) Meryem suyu, çeşmesi [Hz. Meryem'in doğruluğundan, namus ve iffetinden kinaye olarak]; 2) Hz. Meryem'in doğruluğu ve iffeti; 3) şıra; 4) şarap.
âb - ı meygûn ::: 1) şarap renkli su; 2) şarap; 3) göz yaşı.
âb - muallâk ::: 1) gök; 2) güzellerin çenesi.
âb - ı musaffâ ::: tasfiye edilmiş, temizlenmiş su, saf su.
âb - ı mün’akid ::: (donmuş su) : 1) buz; 2) kılıç,hançer; 3) şişe,billûr. (bkz. : âb - ı müncemid)
âb - ı müncemid ::: 1) donmuş su; buz, kar, dolu, kırağı, çiy; 2) billûr; 3) cam; 4) billûr veyâ cam bardak veyâ şîşe; 5) kılıç; hançer, kama.
âb - ı mürde ::: donuk, akmayan su.
âb - ı mürgan ::: 1) kuşların suyu. 2) [Y. W. Redhouse'a göre] Şiraz civârında bir suyun adı. 3) efsânevî bir çeşme olup; suyu nereye götürülürse götürülsün içinden sığırcık kuşları çıkar ve orada bulunan çekirgeleri yer. [Ferheng - i Ziyâ'ya göre : 1) Şiraz civarında bir gezinti yeridir ki, halk Recep ayında her salı günü eğlenmek için oraya gider; 2) Fars ile Irak arasında bulunan Semirem kasabasında bir pınardır ki bir yere çekirge musallat olduğu zaman o pınardan şişe içine biraz su alarak çekirgelerin bulunduğu yere götürürler, yolda birçok sığırcık kuşları şişeyi götüren kimsenin ardına düşer ve çekirgelerin üşüştükleri yere gelince sığırcıklar, çekirgelerin hepsini telef ederler].
ab - ı mürvârîd ::: 1) inci suyu [aydınlıktan kinâye olarak]; 2) göze su inmek tâbir olunan bir hastalık.
âb - ı nâfi' ::: (faydalı su) : şarap, (bkz. : ebû nâfî').
âb - ı nâr ::: (ateşin suyu) : kırmızı şarap.
âb - ı nârdân ::: 1) yabâni nar suyu; 2) kırmızı şarap; 3) kan; 4) göz yaşı.
âb - ı neşât ::: (neşe suyu) : menî, mezî.
âb - ı puhte ::: 1) kaynamış su; 2) et suyu; 3) pelte.
âb - ı püşt ::: (bel suyu) : 1) menî, nutfe; 2) mundar ilik.
âb - ı rengîn ::: 1) renkli su; 2) şarap, 3) göz yası.
âb - ı revân ::: 1) akar su; 2) mec. hayat.
âb - ı rez, âb - ı rezân ::: (asma kütüğünün suyu) : şarap.
âb - ı rû (y) ::: 1) yüzsuyu; 2) ırz, nâmus, şeref, haysiyet, (bkz. : tezellül).
âb - ı rûşen ::: 1) yüzsuyu; 2) ırz, nâmus, şeref, haysiyet.
âb - ı sebük ::: (hafif su) : kolay hazmedilebilir şey.
âb - ı siyâh ::: 1) siyah su; 2) tûfân; 3) şarap; 4) karasu illeti, glokom.
âb - ı surh ::: 1) kırmızı su; 2) şarap.
âb - ı sükûn ::: Îran'da yarı kurumuş büyük bir göl ve bu göle dökülen bir ırmağın adı.
âb - ı şakayık ::: 1) şakayık suyu; 2) şarap; 3) göz yaşı.
âb - ı şeng ::: (bkz. : âbzen).
âb - ı şengerfî ::: 1) al renkli su; 2) şarap; 3) göz yaşı.
âb - ı şîrîn ::: tatlı su, şerbet.
âb - ı şor ::: 1) acı su. (bkz. : ücâc); 2) göz yaşı.
âb - ı tarab ::: 1) inşirâh suyu; 2) şarap, süci.
âb - ı telh ::: 1) [acı su] şarap; 2) göz yası.
âb - ı tîg ::: kılıcın suyu.
âb - ı yâkut ::: (yakut gibi su) : kırmızı şarap.
âb - ı yeh ::: 1) eriyen buzun suyu; 2) buzlu su.
âb - ı zehre ::: 1) safra suyu, safra; 2) şarap; 3) şafak ışığı.
âb - ı zer ::: 1) altın suyu, ince toz hâlinde öğütülüp zamkla suda eritilmiş ve yaldızlama işlerinde kullanılmış olan altın varak; 2) safran suyu; 3) altın renkli şarap.
âb - ı zerd ::: 1) sarı su; 2) kederden dökülen gözyaşı.
âb - ı zîr - i kah ::: 1) farkına varılmadan sızan su; 2) gizli veya tanınmayan kabiliyet; 3) entrikacı, mürâî, saman altından su yürüten; 4) dolap, desîse, entrika.
âb - ı zülâl ::: 1) berrak su; 2) billûr; 3) cam.
âb ü dâne ::: su ve ekmek (bkz. : kısmet, rızk).
ab ü kil ::: 1) su ve kil ( =arz); 2) fam vücut.
âb ü tâb ::: güzellik, parlaklık, tazelik. 2) tarz, âdet, yol. 3) Ağustos ayı.
âb ::: (a. i.) : ayıb, nakîsa, kusur, (bkz. : ayb).
âb ::: su.
âb ::: su , letafet
âb ::: su
âb ::: ab
âb ::: ayıp
âb ::: noksan
âb ::: eksiklik
âb ::: kusur
âb ::: Ağustos
âb ::: (a. i.) ayıb, nakîsa, kusur, (bkz. : ayb).