Çağdaş Sözlük

hac ~ هاج

Lehce-i Osmani - hac ~ هاج maddesi. Sayfa: 800 - Sira: 3

Lehce-i Osmani; hac maddesi. osmanlıcada hac ne demek, hac anlamı manası, hac osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hac hakkında bilgi. Arapça hac ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hac anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - هاج hac ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

hac ~ هاج güncel sözlüklerde anlamı:

HAC ::: (Hâcet. C.) İhtiyaçlar. * Devedikenleri.

HAC ::: f. Put, haç.

Hâc ::: (a. i. hâcet'in c.) : 1) (bkz. : hâcât, havâyic). 2) bot. deve dikenleri, akdikenler.

HAC ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:

Azık ve binek bakımından yoluna gücü yeten her kimsenin o Beyt'i (Kâbe'yi) hac etmesi, insanlar üzerine Allahü teâlânın hakkıdır, farzdır. (Âl-i İmrân sûresi: 97)

Hac edip de beni ziyâret etmeyen kimse, beni incitmiş olur. (Hadîs-i şerîf-Dâre Kutnî)

Allah'ım! Hac edeni ve onun af ve mağfiret olunmasını istediği kimseyi af ve mağfiret eyle. (Hadîs-i şerîf-Lübâb-ül-İhyâ)

Kadın, yanında bir mahremi olmadan hacca gidemez. (Hadîs-i şerîf-Künûz-ül-Hakâyık)

Ticâret yapmak ve hac etmek için giden bir kimsenin, hac niyeti ziyâde (fazla) ise, sevâb kazanır. Ticâret niyeti çok ise veya iki niyet eşit ise, hac sevâbı kazanamaz. (Alâüddîn-i Haskefî)

Kulun haccının kabûl olduğunun alâmeti, hacda Peygamber efendimizin ahlâkı ile ahlâklanarak, dönmesi, günâha hiç yaklaşmaması, kendini hiç kimseden üstün görmemesi, ölünceye kadar dünyâya meyletmemesidir. Haccının kabûl olmadığının alâmeti de, hacdan döndüğünde evvelki hâli üzere bulunmasıdır. (Ali Havvâs)

Hac :::


  1. Genellikle tek tanrılı dinlerde kutsal olarak tanınan yerlerin, o dinden olanlarca yılın belli aylarında ziyaret edilmesi.

  2. İslam'ın beş şartından biri olan, Müslümanlarca zilhicce ayında Mekke'de yapılan Kâbe'yi ziyaret ve tavaf ibadeti.

hac ::: hacı

hac ::: ‬hacı

Hâc ::: (f. i.) haç, put. (bkz. : salîb, çelîpâ).

Hâc ::: (a. i. hâcet'in c.) 1) (bkz. : hâcât, havâyic). 2) bot. deve dikenleri, akdikenler.

HAC :::

f. Put, haç