Çağdaş Sözlük

leğen ~ لكن

Lehce-i Osmani - leğen ~ لكن maddesi. Sayfa: 1308 - Sira: 11

Lehce-i Osmani; leğen maddesi. osmanlıcada leğen ne demek, leğen anlamı manası, leğen osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte leğen hakkında bilgi. Arapça leğen ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada leğen anlamı

Lehce-i Osmani - Ahmed Vefik paşa - لكن leğen ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

leğen ~ لكن güncel sözlüklerde anlamı:

leken ::: (a. i. c. elkân) : leğen.

lâkin ::: (a. e.) : ama, fakat, ancak, şu kadar var ki. [Arapça'da bu "lâkin" den başka bir de "lâkinne" şekli vardır]

Leğen :::


  1. Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten yayvan kap
    Örnek: Adam, önündeki leğene eğilmiş, bardak yıkıyordu. N. Cumalı

  2. Bütün üstün yapılı omurgalılarda, gövdenin arka veya alt ucunda bulunan, bir yandan omurganın bel bölümüyle, öte yandan bacaklarla eklemlenen kemik çatı, havsala.

  3. 1. Üreterin böbrek ile birleştiği yerde genişleyen bölgesi. 2. Kuyruk sokumu kemiği ile kalça kemiği arasında kalan boşluk. Pelvis.T. : havsala

lâkin ::: ama , fakat , ancak

lâkin ::: ‬ancak

lâkin ::: ne var ki

leken ::: (a. i. c. elkân) leğen.

lâkin ::: (a. e.) ama, fakat, ancak, şu kadar var ki. [Arapça'da bu

leğen ::: havsala